KONUŞTUĞUMUZ DİL, DÜŞÜNCELERİMİZİ BELİRLİYOR.
Dilin bir silah olduğunu öne sürerek başlangıcın ve sonun en baştan bilindiğini, gelecek ve geçmiş gibi kavramların konuştuğumuz dilin bir getirisi olduğunu öne süren bu film geçmişi ve geleceği "ana" taşıyarak izleyiciyi sorgulamaya, düşündürmeye itiyor.
Uzaylıların dilini öğrenmeye çalışan Dil bilimci Louise Banks (Amy Adams), uzaylıların dilini öğrenmeye başladıktan sonra geleceği ve geçmişi aynı anda yaşamaya başlar. Oysa düşüncelerimizi biz yönlendirebiliriz. Yani burada filmde anlatılan şey bizim ne kadar içsel yaklaşımda bulunduğumuz. Dünyaya, milyar tane gezegen içinde dünyada bulunmamızın sebeplerini sorgulamaya yönelten. Aydınlatıcı, düşündürücü bir film. Böyle filmlerin geleceğe ışık tuttuğu kanısındayım.
İnsanın hayal gücünün sınırsız olması ve belki de en temel farkımızın duygularımızın, hislerimizin olması iletişimi yani dili kolaylaştıran bir şey.
Asıl önemli olan ve çağımızın yıllardır problemi olan benimde en çok etkilendiğim; uzaylıların bize armağan ettiği bu dili dünyada birbirinden farklı 12 yere gönderdikleri cisimlerden öğrenmek zorunda olmamız. Bizi birleştirmek için yapılmış bu hamle birbirimizle yardımlaşmak zorunda bırakmış ve insanlığın temel problemi olan birbirimizi kabul edememe düşüncesine bir tabu olarak perdelenmiş.
Acaba gerçekten bu olaylar olsaydı biz milletler olarak birbirimizle iletişime geçer miydik ?
Başlangıcınızı ve sonunuzu fark etmeniz dileğiyle...
Arrival - Denis Villeneuve (Film İncelemesi)
Reviewed by Sedanur Atmaca
on
20:41
Rating:

Hiç yorum yok: